Etiket: kefilin sorumluluğu

ZAMANAŞIMINA UĞRAMIŞ BONOYA (SENEDE) DAYANAN ALACAĞIN TAHSİLİ

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda bono, kambiyo senetleri arasında düzenlenmiştir. Bono, belirli bir miktar paranın ödenmesi taahhüdünü içeren, kıymetli evrak niteliği taşıyan bir borç senedidir[1]. Bu yazımızda, halk arasında genellikle “senet” olarak bilinen ve alacak-borç ilişkilerinde sıklıkla başvurulan bonoların zamanaşımına uğraması hâlinde, senedi elinde bulunduran kişinin (hamil) kimlere karşı hangi taleplerde bulunabileceği hususları, Yargıtay’ın zamanaşımına uğramış bonolar ile ilgili yaptığı  değerlendirmelere de yer verilerek açıklanmaktadır.

1-Bonoda Zamanaşımı Süresi ve Zamanaşımının Sonuçları

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 778/1-h. maddesindeki gönderme ile 749. madde gereği; bonodan doğan istemler, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Vade, senedin düzenleme tarihinden ayrı olarak belirlenebilen senedin ne zaman ödeneceğini gösteren tarihtir. Alınan senetler bazen güven ilişkisi çerçevesinde, bazen ticari hayat akışı içerisinde başvuru yolları kullanılmaksızın hamil tarafından uzun süreler bekletilebilmekte ve zamanaşımı oluşmaktadır.

Zamanaşımına uğrayan bononun hukuki niteliği nedir?

Bir bonoda olması gereken tüm nitelikleri taşıdığı hâlde başvuru hakkının zamanında kullanılmaması nedeniyle zamanaşımına uğrayan bononun niteliği konusunda tartışmalar bulunmakla birlikte; Yargıtay tarafından zamanaşımına uğramış bir bono, yazılı delil başlangıcı olarak nitelendirilmektedir.

Zamanaşımına uğrayan bonoya dayanarak kambiyo senetlerine özgü icra takip yoluna başvurulabilir mi?

Belirtmek gerekir ki; zamanaşımına uğramış bir senedi elinde bulunduran hamilin, kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile icra takibinde bulunmasının önünde bir engel bulunmamaktadır. Zira 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre; icra müdürünün bononun zamanaşımına uğramış olduğunu kendiliğinden gözetip takip talebini reddetmesi mümkün olmayıp takip konusu bononun zamanaşımına uğradığı muhalefeti borçlu tarafından borca itiraz yoluyla yapılmalıdır[2]. Ancak alacaklının, zamanaşımına uğramış senede dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü takip başlatması sonucunda,  borçlunun zamanaşımı itirazında bulunması ile icranın geri bırakılması ve sonuçta hamilin fazladan başvuru masrafları ve yargılama giderine katlanması ihtimali mevcuttur.

Elinde zamanaşımına uğramış bono bulunan kişi taleplerini hangi hukuki yollarla ileri sürebilir?

Zamanaşımına uğramış senedi elinde bulunduran hamilin, kambiyo senetlerine özgü takip yapmayıp sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre veya temel ilişkiye dayanarak taleplerini ileri sürmesi mümkündür.

2-Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Başvuru Hakkı ve Başvurulacak Kişiler

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 778. maddesi düzenlemesi gereği bonolar için de uygulanacak olan 732. maddede hamilin sebepsiz zenginleşmeden doğan hakkına ilişkin olarak; “Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar” şeklinde düzenlenmiştir.

Zamanaşımına uğramış bonoyu elinde bulunduran hamil sebepsiz zenginleşme kurallarına dayanarak kime karşı talepte bulunabilir?

Hamil (senedi elinde bulunduran) ile senedi düzenleyen arasında temel bir ilişki yok ise  senedin karşılığında malvarlığında azalma meydana gelen hamil senedi düzenleyene karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine başvurabilir. Böyle bir durumda ispat külfetinin sebepsiz zenginleşmediğini savunan düzenleyende olduğu ve düzenleyenin sebepsiz zenginleşmediğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği kabul edilmektedir.

Zamanaşımına uğramış bonoyu elinde bulunduranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taleplerini hangi sürede ileri sürmesi gerekir?

Hamilin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak haklarını kullanması için bononun zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıl içinde düzenleyene başvurması gerekir.

Zamanaşımına uğramış bonoyu elinde bulunduranın sebepsiz zenginleşmeye dayalı talepleri cirantalara karşı ileri sürülebilir mi?

 TTK m.732/3 gereği bu talep, senetten doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı ileri sürülemez.

3-Temel İlişkiye Dayanan Başvuru Hakkı ve Başvurulacak Kişiler

Senedi elinde bulunduran kişi için bononun kambiyo senedi vasfına dayanarak tahsil işlemlerine girişmesi daha etkin ve hızlı bir yöntem olmakla birlikte; yukarıda bahsedilen başvuru hakkının kullanılmasına ilişkin zamanaşımı süresinin geçirilmesinden sonra borçlunun zamanaşımı itirazı ile karşılaşılabildiğinden ilamsız icra takibi yoluna başvurulabilir.

Hamil (bonoyu elinde bulunduran kişi) belirlenen zamanaşımı süresi içinde bonodan kaynaklanan başvuru haklarını kullanmadığında senedi düzenleyene, devraldığı ciranta dışındakilere ve avale başvuru hakkı ortadan kalkar.

Zamanaşımına uğramış bono ile yapılan ilamsız takibe itiraz edildiğinde temel ilişki nasıl ispatlanır?

Hamilin elindeki zamanaşımına uğramış senedin delil niteliğine ilişkin tartışmalar bulunmakla birlikte alacaklısı lehine bir yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmesi gündeme gelir. Yargıtay’ın özellikle son yıllardaki uygulamalarında da zamanaşımına uğramış kambiyo senetlerinin TTK anlamında kambiyo senedi niteliğini kaybederek yazılı delil başlangıcı niteliğini kazandığı istikrarlı olarak benimsenmiş ve zamanaşımına uğramış bonoya ilişkin faizin başlaması gereken tarihe ilişkin içtihatların birleştirilmesi isteminin değerlendirildiği Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 2019/1 E.- 2019/8 K. sayılı ve 25.12.2019 tarihli kararında da; zamanaşımına uğrayan ve bu nedenle kambiyo senedi vasfını kaybeden senedin (yazılı) delil başlangıcına  dönüştüğü ifade edilmiştir. Zamanaşımına uğrayan senedin yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmesi ile temel ilişkiye dayanan alacağın tanık da dahil olmak üzere her türlü delille ispatı mümkün hale gelmektedir.

Zamanaşımına uğramış bonoda temel ilişkiye dayanarak talepte bulunmak için hangi zamanaşımı uygulanır?

Bonoda hamilin temel ilişkiye dayalı olarak ileri sürebileceği hakları kullanmak için uygulanacak zamanaşımı süresi asıl borç ilişkisinin tabi olduğu zamanaşımı süresidir.

Senet hamilinin düzenleyene karşı temel ilişki nedeniyle talepte bulunması mümkün müdür?

Alacak ve borç ilişkisinin tarafları arasında senet düzenlendiğinde asıl ve temel borç ilişkisi sona ermemektedir. Ancak senedin ciro ile devredilmesi halinde yalnızca senetten doğan haklar devredilmekte olup; düzenleyen ile lehtar arasındaki temel ilişki devrolmaz. Bu nedenledir ki temel ilişkiyi yalnızca bu ilişkinin taraflarının birbirlerine karşı ileri sürmesi mümkündür. Dolayısıyla düzenleyen ile temel ilişkinin tarafı olmayan hamil, düzenleyene karşı temel ilişkiye dayanamaz. Ancak hamile senedi kendisine örneğin satış akdi ya da hizmet akdi veya borç para karşılığı verilmesi gibi bir sebeple devretmiş olan cirantaya karşı temel ilişkiye dayanılması mümkündür.

Senedi hamile devreden dışındaki cirantalara veya avale zamanaşımına uğramış bonoda temel ilişkiye dayanarak talepte bulunmak mümkün mü?

Yargıtay ilgili Hukuk daireleri tarafından yapılan değerlendirmelerde zamanaşımına uğramış bonoyu elinde bulunduran hamilin, temel ilişkiye başvurarak talepte bulunduğunda kefil olarak bilinen ve senedin ön yüzüne imza atmış olan avale veya önceki cirantalara başvuramayacağı zira kambiyo senedi vasfından kaynaklanan hakların sona erdiğini benimsenmektedir. Kararların ilgili kısımlarında; “davacının aralarında temel ilişki bulunmadığından, senette ciranta olan davalıya karşı senede yazılı delil başlangıcı olarak dayanarak alacak isteminde bulunmasına olanak bulunmadığı, taraflar arasında temel ilişki bulunmadığı dikkate alınarak davacının, ciranta olan davalıya karşı zamanaşımına uğramış bonoya dayalı olarak alacak talep edemeyeceği[3]”,

 “ Hamil … kendisinden önceki ciranta davacıya karşı aradaki temel ilişkiyi kanıtlamak suretiyle alacak talebinde bulunabilir[4]”,

“Aval, kambiyo hukuku çerçevesinde yer alan bir müessese olduğundan zamanaşımı nedeni ile kambiyo hukukundan kaynaklanan hakların yitirildiği bir senet bakımından artık avalistin sorumluluğundan söz edilemez[5]“,

“bono zamanaşımına uğradığından kambiyo hukukundan kaynaklanan hakların yitirildiği, aval verenin sorumluluğunun sona erdiği[6]” şeklinde belirtilmiştir.

Sonuç olarak; zamanaşımına uğramış bir bonoyu elinde bulunduran hamilin birden fazla başvuru yolunu izleme imkânı bulunmakta olup hamilin durumuna hangisinin daha uygun olduğu durum ve şartlara göre belirlenmelidir.

Bu sitedeki yazıların tüm hakları Sobacı Hukuk Bürosuna ait olup izinsiz kopyalanması, çoğaltılması, kullanılması, yayınlanması ve dağıtılması yasaktır.


[1] Sami Karahan, Kıymetli Evrak Hukuku, Mimoza Yayınevi, Konya, 2013, s.323.

[2] Sedat KAYA, Zamanaşımına Uğramış Bonodaki Temerrüdün YİBHGK Kararı Işığında Değerlendirilmesi, TAAD Yıl 13 . Sayı 52 . Ekim 2022, s.423.

[3] Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/8466 E.-2022/3561 K. sayılı ve 28.04.2022 tarihli kararı.

[4] Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/1528 E.- 2016/13294 K. sayılı ve 12.10.2016 tarihli kararı.

[5] Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/8371 e.-2015/12007 K. sayılı ve 05.10.2015 tarihli kararı.

[6] Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2020/3682 E.- 2021/1452 K. sayılı ve 18.02.2021 tarihli kararı.