Ay: Mayıs 2022

VARSAYIMA DAYALI TARHİYAT İLE KATMA DEĞER VERGİSİ VE VERGİ ZİYAI CEZASI UYGULANAMAYACAĞI HAKKINDA VERGİ MAHKEMESİ EMSAL KARARI

Ankara 5. Vergi Mahkemesi tarafından verilen 2021/1070 E.- 2021/2034 K. sayılı ve 30.11.2021 tarihli kararda;

“Olayda, dava konusu tarhiyatların dayanağı olan takdir komisyonu kararlarının incelenmesinden; araç alım ve satımı faaliyetinden dolayı vergi mükellefiyeti olan davacının ilgili dönemde gerçekleştirdiği 8 adet araç satışına ilişkin fatura düzenlemediğinden bahisle, araçların kasko bedelinin satış bedeli olduğunun kabulü ile matrah takdir edildiği anlaşılmakla; araçların alış tarihleri ve alış bedelleri ile gerçek satım bedelinin tespitine yönelik olarak alıcılar nezdinde yapılmış herhangi bir araştırmanın bulunmadığı, noter satış sözleşmelerinin temin edilmediği, davacının söz konusu araçlar için herhangi bir fatura düzenleyip düzenlemediğinin dahi incelenmediği ve araçların kasko bedelinden satıldığına ilişkin somut bir tespitin bulunmadığı dikkate alındığında, takdir komisyonunca matrah belirlenirken, konuya ilişkin bilgilerin teminine yönelik inceleme ve araştırma yetkisi kullanılmaksızın ve matrahı belirlemeye yönelik somut veriler ortaya konulmaksızın, birtakım soyut ifadeler kullanılmak suretiyle yapılan matrah takdirinde ve bu matrah esas alınarak yapılan dava konusu cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk görülmemiştir” şeklinde belirtilerek dava konusu cezalı katma değer vergilerinin kaldırılmasına karar verilmiştir.

SÖZLÜ MÜLAKATIN İPTALİ HAKKINDA EMSAL KARAR

ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 3. İDARİ DAVA DAİRESİ ESAS NO : 2021/663-KARAR NO : 2022/1105 sayılı ve 30.11.2022 tarihli kararında;

“Bu itibarla, davacının girdiği sözlü sınav öncesinde, sınav komisyonunca sınavda sorulacak soruların önceden hazırlanması ve tutanağa bağlanması, her adaya sorulan soruların kayda geçirilmesi ve sorulan sorulara adayların verdiği yanıtlara hangi komisyon üyesince, hangi notun takdir edildiğinin tutanakta ayrı ayrı gösterilmesi, böylece sözlü sınavın nesnel olarak yapılması ve yargısal denetimin tüm unsurlarıyla gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır. Sözlü sınavda adayların verdiği cevapların, sınavın gerçekleştirildiği mevzuatta farklı bir düzenleme bulunmaması halinde tutanağa geçirilmesi yönünde bir zorunluluk bulunmadığı kabul edilmektedir. Olayda, her ne kadar sözlü sınavda davacıya yöneltilen sorular önceden hazırlanmış, davacıya hangi sorunun yöneltildiği tutanağa bağlanmış veayrı ayrı not takdir edilmiş ise de; sözlü sınav tutanağında, “Sınav Kurulu” ibaresinin altına paraf atılmak suretiyle puanlama yapıldığı, tutanağı paraflayan kişilerin kimler olduğu, dolayısıyla sınavın yetkili sınav kurulunca yapılıp yapılmadığı ve hangi komisyon üyesinin hangi notu takdir ettiği hususunun sınav tutanağından anlaşılamadığı görülmektedir. Bu durumda, sözlü sınavı gerçekleştiren komisyonun yetkili merci tarafından oluşturulan sınav komisyonu olup olmadığı hususu ile hangi komisyon üyesince hangi notun takdir edildiği hususunu ortaya koyacak ve sağlıklı bir hukuki denetim yapılmasına olanak sağlayacak şekilde düzenlenmeyen sözlü sınav tutanağına dayanılarak davacının sözlü sınavda ve buna bağlı olarak yeterlik sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemde ve bu işleme yapılan itirazın reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır” şeklinde belirtilerek usule aykırı yapılmış olan sözlü sınavın iptaline ilişkin davacının açtığı davanın kabulü kararını yerinde bulmuştur.